Grubun üzerine şaşkın bir sessizlik çöktü. Daha önce gülen genç asker güçlükle yutkundu ve yüzü utançtan kızarmış bir şekilde dikleşti. General, sıcak bir gülümsemeyle Başçavuş Thompson’a döndü. “Sizi bugün burada aramızda görmek bir onurdur efendim. Hizmetiniz için teşekkür ederim.” Thompson, generalin sözlerini alçakgönüllü bir baş hareketiyle onaylayarak nazikçe başını salladı. “Teşekkür ederim General,” dedi yumuşak bir sesle. General, geçit töreni alanını işaret etti. “Törene katılma şerefini bize bahşeder misiniz? Sizi onur konuğumuz olarak ağırlamaktan onur duyarız.” Yaşlı asker, sesinde duygu tınısıyla, “Onur duyarım,”
