

Merhaba, ben Ayşe. 24 yaşındayım ve iki yıldır, benden 26 yaş büyük, yani 50 yaşındaki Ahmet’le evliyim. Fakir bir aileden geliyorum; köyde, toprak evde büyüdüm. Babam tarlada çalışır, annem ev işleriyle geçirdi ömrünü. Hayatım süresince yokluk çektim, ama sevgiyle büyüdüm. Ahmet’le evliliğim, hem benim hem de ailemin yaşamını değiştirdi. Size bu evliliğin nasıl başladığını, neler yaşadığımı ve bu yolculuğun beni nasıl şekillendirdiğini anlatmak istiyorum.Ahmet’le tanışmamız tesadüfiydi. Köyde bir akrabamızın düğününde karşılaştık. O, şehirden gelmiş, gösterişsiz bir esnaf. Orta halli bir yaşamı var, ama benim gözümde zenginlik onun kalbiydi. İlk sohbetimizde, gözlerindeki sakinlik ve samimiyet beni çekti. Bana yaşamtan, zorluklardan, ama en çok umuttan bahsetti. O an, onunla geçireceğim bir ömrün hayalini kurdum. Fakir bir kız olarak, bu tür bir sevgiyle karşılaşmak mucizeydi.Evlilik kararımız basit olmadı. Ailem, yaş farkına takıldı. “50 yaşındaki adamla ne yapacaksın?” dediler. Komşular, “Parası amacıyla mi evleniyorsun?” diye fısıldadı. Ama Ahmet’in parası değil, yüreğiydi beni kazanan. O, benim hayallerimi öneme aldı; okuma yazma bilmeyen bir kıza kitaplar getirdi, “Sen istersen her şeyi başarırsın,” dedi. Onun bu inancı, beni tekrar doğmuş gibi hissettirdi